Sevgisizlikle andığım bir şehirdeyim bugün,
Kaybolmalıyım sokaklarında
Bulana kadar yitirdiklerimi
O yitirdiklerim ki hepsi
Bana tanrıdan zimmetli.
İstanbul’dayım bugün,
Kafam dolu.
Nereye baksam bir zavallı can
Ve bir merhametsiz insanoğlu
Oysa bu şehir ilk kez benim gözlerimi doldurdu
İlk kez havasını
Böylesine hisli soluttu.
Aynalarda gördüğüm dolu noksanlıklar,
Şimdi dönüyor etrafımda sıra sıra karaltılar
Fısıltılarıyla dostuz artık, bana bakarlar
Usulca kulaklarıma sokulurlar:
“Öyle ki insan babasızsa bir yanı hep yanar”
Farkına da varmamıştım çürümüşlüğümün
Öldürmez derken aklım yerlere dökülmüş
Biz ve bizler gibilerin ruhları
Hep aynı çıkıntıya takılır ve bölünür
Bu semtte ve inan ki tüm dünyada Çürümüşler hep aynı görünür
Arnavut kaldırımların boşluklarında
Eriyen insanlarla kol kola
Birbirine ağlar zavallılar
Yine de insan bir tek kendi derdine yanar.
Uçabilsem isterdim karışmak bulutlara
Ve orada seni bulmak,
Sığınmak sana, yok olmak
Bu satırlarım kalırdı yine bana
Ne ben sana kıyarım ne sen bana
Benim beyaz meleğim
Hayat keşke aklımızdakine uysa.