sinemalardan gördüğüm kadarıyla
bu filmin sonunda,
kabzını bana doğrulttuğun silah patlayacak sevgilim!
eşkalimi belli eden alnımdaki kabil'in kalbi
cehennem yağdıracak üzerimize
katli vacip olarak anılacağız ve bu ölümümüzü meşrulaştıracak
bir annenin sustuğu kadar ağlamışsın
nefesini tut,
ve nefeslerini sakla ceplerinde.
lazım olan kaldırımlar şimdi eğreti duruyor
devletin kaburgalarını kırıyorum
bir işçi gülüyor bu trajediye
daha önce var olamayan herhangi bir şey
yok olamayacağı için
özgürlük bizim distopyamız olarak kalacak
bize biraz özgürlük hissiyatı lazım gelmekte sevgilim!
oysa biz;
tutsak olup kendimize,
yeni yeni zindanlar yaratmışız.
kuşlarım duvarlara çarpıp durmaktan uçmayı unutmuş
ve daha kötüsü uçmaktan korkar olmuş
işte anlasana bize dayatılan bu sancıyı
bizi bizden ayıran ve yutmaya hazırlanan toplum dediğimiz,
aslında bizleriz.
allah-u ekber!
geber iğrenç vahşi kapitalizm artık yeter.
kanlarımızla inşa ettiğin kan kalesi
yıkılır kuşluk vakti
ve güneş orta doğulu çocukların gülüşünde doğar
bu filmin sonunda
o silah patlamak zorundaysa
bütün mermiler beni bulsun
o zaman anlayabilirim uzun yolculuğun,
umut dolu hüznünü.
amiyane tabiriyle bu avare sergüzeştliğim aşk bulur
ve baba sen de benden memnun olursun
azalan nabzım keşmekeş hayata direnmekte
bariyerler ve şarampoller
yollara meftun
intiharımı hayal edip hayat buluyorsam
bu benim suçum değil
işte, bu
bu kadardı
-silahın patladığıdır-
resim: La Veuve by Robert Demachy, circa 1900
Fikriye Kaçar
2021-09-01T11:57:53+03:00çok çok beğendim kaleminize sağlık