i

ah güzelim:

gel,

bir çiçeğe isim koyalım

ne diye bilirse bilsin insanlar;

biz başka bir renkmiş gibi çiçek

öyle bizce, öyle saf, öyle yalın

içimizden geldiğince bir isim koyalım.

-zaten adını,

cemrenin düştüğü denize vermedim mi-


ii

miltanımın yakasına

adını işledim;

lacivert bir iple.

arada bir kızıl kanım damladı

bembeyaz kumaşa

şimdi kan lekesi

şimdi beyazda bir yıldız gibi adın

tam şah damarım üstünde.


iii

güzelim sen:

uzakta bir panayır yerisin

ışıkların, kalabalığın

koşuşturan çocukların ve hengamen

sen gidilmez, varılmaz bir yersin.


iv

ey zaten başkasının olan kalp:

nasıl atıyorsun benim kafesimde?

neden yeşilli, mavili damarlarım

sana ulaşıyor hep?

sen bir başkasının ruhunu

bir zamanların bedenini dinç tutuyorsun

çünkü ben-

bu yaşamaklarla

bu kırlarla ve ışıklarla bozgunum.


v

ben tenhayım

kış vakti bu soğuk

en çok beni yalnız

en çok beni kaygılı kılıyor

geçilmez yollar

ölü ağaçlar

göç etmeyen kuş

ve dipteki balık

benim tenhalığım.