Hani tam susmuşken sana en aydınlık ışıklar

Yalnız başınasın bir tepe başında

Kalmamışken sende senden eskimiş baygın lakırtılar

Kaybolmuşken maksatlar

Hüzünden bile çarpık şaşı duvarlar çıkmış karşına

Ufuktaki yollar ayağında dolanmış çıkmaz sokaklar

Beklemeyi unuttuğun ümitsizce postacılar hiç gelmezdi

Kim çıkaracaktı seni karanlıklardan

Kapkaranlık karanlıklardan

Çıkışı unuttuğun dehlizlerden

Çıkmayı unuttuğun dehlizlerden

Çıkmaktan vazgeçtiğin taş kuyulardan

Kapısı kalın kilerlere bulaşmış dudaklarından

Örtüler sarmış hani seni

Kesif küfler -yeşil, kırmızı, siyah küfler- ciğerini

Son bir melankoli var son parmak izinde

Ne bataklık

Yarabbi ne bataklık

Batmayı sevdirmiş bana bu bataklık

Kalbimin kök ucunda son bir niyet var

Belki var

Ama son havline sığınsa dilim

Karabasanların nöbeti tutar beni

İşte ben yaftalar yapıştırmışım nefsime

Ben kendime

Ne diyeyim, ne edeyim


İşte

Bir şey oldu

Sağırlar mı sustu

Kansız desiseciler, yüreklere tasallutçu

Firarlara mı bindiler

Neydi o nida

Gecenin sonunda

Uykunun temizlediği vicdanlarda

Seni senden alıkoyan vehimler yok olmuşken

Ucuz temennilerin bile hep savrulmuşken tozcasına

Kendine gelmişken ama yabancılar gelmemişken

Çıplak kalmış korkularına geldi

Hani o ilk uyandığın karanlıkta

Hani yalnızken sen derin bir nefeste iç çekince

Gece

Ansızın geldi

Kulaklar gitmedi o sese

Sesler erişemezdi

Bin yıllık kalpler tövbekâr ağıtlarla kütürdedi

Taşlar dökerek depremler atlara geçit verdi

Zamanın başından beri tavaf ederdi âlemler

Uçlar, bucaklar, korkulara sığınmış meçhuller belirdi

Teleskopları sindiren gökler ve nefesleri donduranlar secde etti

Hep beraberlerdi, teklerdi

Neydi o nida

Neydi

İtiraf etti müezzinler

Âlemlerdi

Var olmanın şartıydı itiraf

Âlemler de itiraf etti

Duraksadın belki ama korkmam

Şerefliydi akıllar, akıllar gözlerini dikti

Öyleyse o hâlde, buysa sen de itiraf et

Süprüntüler miydi sanki hayatın sırf

İtiraf et

Bitmişlerin yoksulluğu muydu yani hepsi

Değildi, öyle değil mi

Şerefler de sebepler de kimindi

Gelenler gidenlerdi hep bu dünyada

Ama bitmeyenler de olsaydı değil mi

Kim kurtardı seni

Kim kurtaracaktı seni

Âlemler de itiraf etti

Sarı günlerde gördüğün her göçmen kuş itiraf etti

Kafeslerde gördüğün her göçmen kuş itiraf etti

Uçmamayı bilmeyen o göçmen kuş itiraf etti