Akşam üstü okuldan eve dönüyorum, kulağımda kulaklık ve üstümde yabancı duran eski bir mont.

Merceklerimde önceki günden kalmış çamurlu karlar,

gökyüzünü sise bulayan kirli baca dumanları,

her gün aynı saatte ve aynı kaldırımda gördüğüm yabancı bir kadın var.

Ve içimde bir karanlık var. Olacakları hissediyor gibiyim ama aslında hiçbir şeyden haberim yok.

Ne o yolu bir gün son kez yürüyeceğimden haberim var,

ne de o 4 kilometrelik yorgunlukla birlikte huzuru da son kez içimde hissedeceğimden haberim var.

Ne o küçük bedenimin umutlarım gibi çürüyüp döküleceğinden haberim var,

ne de arkada kolaylıkla bırakılabilen çürümüş bir et parçasından

farkımın olmadığını düşünen bir 'dostun' elini sıktığımdan haberim var.

Ne uğruna simidimi böldüğüm arkadaşlarım için fazladan bir enayi lokması olduğumdan haberim var,

ne de onların gözünde tıpkı o kadın gibi bir yabancı olduğumdan haberim var.

Ne okumaya kıyamadığım bir şiirin 2 kuruşluk bir cümle için yara bandı olacağından haberim var,

ne de sevgimin kullan at mantığıyla kullanılmasından gurur duyulacağından haberim var.

Ne kendi evimde fazlalık muamelesi göreceğimden haberim var,

ne de oraya tıpkı bedenim gibi yabancı hissedeceğimden haberim var.

Ne hepsine inat tek başıma çıkıp hiç korkmadan savaşacağımdan haberim var,

ne de her şeye rağmen asla pes etmeyip, kazanacağımdan haberim var.

O gün hiçbir şeyden haberim yoktu, ama şimdi o gün ki halimden ve

beni şuan yaptığı kişiden haberim var ve ben her ikisinden de gurur duyuyorum.

İyi ki varsın 16. yaşım.


30.12.2021