Tutuştur sancısını gövdemin
Yak
Ve bırak
Kımıldama, göğüs kafesime yerleştirdiğin kışları sökerken.
Duruldum
Sesine hüzün kuşlarını taktığın gün
Yamadım kendimi sana.
Tırpanla, hüznümün sökük büyüsünü.
Damarlarıma buladığın taze silüetleri
Yok et kolayca
gezdirdiğin çürüklüğüne
çiçekleri sıvama boş’a.
Çaremin tabiatında dolanan yankılara kulak asma.
Uykum beyazdır
Kaldıramaz geceyi.
Karanlığa hasret duymak
Esaretidir kılıcımın.
Aldanma
Sana değil bu iç çekişler.
Kahpe bir dünya soluğuma kaçtığından.
Yak yalnızca
Arşa uzanan ellerimin gölgesini
Tut ve kurtar göğün deliliğinden.
Ah.
Hüzün çöker,
güzünün esrarı boynumu delerken.
Yeniden
Yeniden yerleştir
Yüzüme hazan güllerini.
Çığlık çığlığa kaçışlarım,
Yamalı bir dünü göğsüm kaldıramadığından.
Hiç ve şehvet
Çılgınlar gibi
İsliğimi duyarken
İçime kapanıyorum.
Yerleştir benliğini.
İnsanlığa önünü ilikleten bu yalnızlığı bitiremediğimden
Hiç kaplıyor duvarlarım
Kırık bir aynayı onarmaya çalışırken.
Izdırap vadisi
Canıma işliyor boğukluğunu
Keder kapıları açılıyor önümde
Gün
yalnızca bir sayı.
Sensizlik kanıma buyuruyor büyüklüğünü,
Tinim kayıplarımı avuturken.
Pencere pervazında beslerken çocukluğumu,
Saçlarına güneşleri yakıştırdım.
Parçala
Parçala kafesimi
Yol üzeri kimsesiz kaldırımlarda
Unuttuğun bu sızı
Bu kıyısız deniz
Kimliksiz kaldı.
Tanı.
Bil.
Yaramı sen kanattın
Server Fethi
2024-01-04T00:54:02+03:00İyi şiir.