Dalgalara bırakmış kendini, sadece ruhu gökyüzüne bakıyor, tepede ay, etraf karanlık ve sahilden gelen bir uğultu. Arkadaşları gülüyor Jack, insanlar içip eğleniyor, şarkıya eşlik edip konuşuyorlar, o ise kendini suya bırakmış. Etraf karanlık. Gece çökmüş varlığın üstüne. Kulakları suyun içinde sessizliğe hürmet ederken kafasının içinde kelimeler var. Onun, mamutunun özlemi var. Kendini yalnız hissediyor Jack. Eğlenmeyi bilmeyen bir avuç insandan biri.
Uyandığında sarhoş arkadaşları geldi. Eğlenmeye gittiler o ise ucuz otel odasında uyudu. Çok uyudu, kitap okumaktı niyeti ama uzaklara geldiğinde bile tek istediği uyumaktı Jack. Etraf, yeni yerler ve bilinmezlik hiç dikkatini çekmiyor Jack. Kafasında tek arzuladığı biricik yalnızlığı, içinde kelimeler ve sessizliğin olduğu.
Sonra geceye bıraktı kendini. Yüzmeye gittiler gece yarısı. Aklında hep onun hatırası vardı Jack. Onun ne yaptığını ve nasıl olduğunu bilmemek, yaşadığını ve sessizliğini fısıldayamamak siniri bozuyordu. Bir damla bile içmemiş, gözleri uykulu, biraz bulanık ve yalnızlığın derin sularında yüzüp kaçmak her şeyden, arzusu bu. Karanlıkta herkes eşit yalnızlığı bölüşüyor, sahilde müzik çalıyor, bu adam sigara içemediğine yanıyor.
Orada sırt üstü kendini denize teslim ederken ev de olmak istediğini anlıyor; belki kitabını okur belki uyur ama bu yabancı topraklar, suratlarını görmek istemediği insanlar ve viskinin dibinde bulunmuş hayatları arzulamıyor. Hep bir kaçmak belki, yorucu, sinir bozucu. Onu özlüyor Jack. Dolu şey anlatmak ve dinlemek...
Dalgaların derinliği karanlıkta daha bir güzel geliyor gözüne. Nefesin tutabildiği kadar tutmak, onla suyun içindeyken anılarını arşınlamak hafif bir melankoli yayıyor vücuduna, sıcak suda üşüyor.
Eğer gözyaşların akıyorsa, birazda üşüyorsan, merak etme, deniz ve gece korur seni; kimse ama kimse fark etmez ağladığını Jack.
Eve, otel odasına dönüp yazmak istiyor, ona dolu şey anlatmak belki, ondan dolu şey belki... Ama sessizlik, kalabalıkların arasında sıyrılıp odanda, yatağına uzan, sessizlik sinir bozucu...
Şimdi yazdığı için bir nebze mutlu, yazmak neydi onun için? Günün bir çıktısı Jack, ama günler hep aynı, duygular ve sessizlik dünün tıpkısı, o zaman neyi yazıyorsun, ne için diye sorarlar adama. Bilmem?
Burada kendi sessizliğimle uzanırken onun mutlu olmasını düşlüyorum, güzel olduğunu fark etmesini, aç kalmamasını ve eğlenmesini... Sevdiğimi, unutmadığımı ve onun için denizde karanlığa bırakırken kendimi, seni seviyorum diye fısıldadığımı bilsin istiyorum Jack.
Yarının hemen bitmesini diliyorum, eve gitmeyi,
onun dönmesini ve saatlerce konuşulan zamanı, ben tatillerden nefret ediyorum.
Deniz yalnızken güzel.
Gece, sahili döven dalgalar kalabalıktan uzaksa özel Jack.
Ben yuvamı istiyorum.