Ahdime iki bin yıl önceki kocamı gömdüm.
dudaklarımda elma tadıyla, kovulurken yurdumdan öptüm küçük oğlumun kara gözlerini.
Topraklara indim, bir adamın ellerinin ızdırabını çektim sonra yıllarca
Dünya gözüyle sevda gördüm.
Peki kaç kadın emzirdi gözbebeklerini,
Sen kaç çıplak meme gördün?
Ben sevdiğim adamı annesinden düşürüp rahmime gömdüm.
Aşkımız ölü doğdu.
Peki ya oğlum, Oidipus...
Silebilecek misin babanın suretini göz kenarlarındaki çizgilerden,
Onun kaşları ve gözleri arasındaki heykelsi güzellikten?
Mimari bir sütun olan burnunu yıkabilir misin kendi bedenin üzerinden bir Roma şehrini yıkar gibi.
O bir başka güzeldi işte güzel...
Yüzünde Hermesler Afroditler gördüm.
Ama dünyadan da kovulmamak için
Ben sevdiğim adamı nefsimden düşünüp vehmime gömdüm.