Gaziantepte yaşıyorum… Şuan ve şu dakikadan otuz dakika öncesinde aradım polis imdatı… Bildiğiniz 155 i aradım aslında… Oturduğum sokakta, davullu zurnalı, müzikli naralı bir kutlama var bir kaç gündür… Tahammül edemedim… Bunca sese gürültüye ve eğlenen insanlara tahammül edemedim… Bilmiyorum bu yazdıklarım kimlere ulaşacak… Kimler anlayabilecek hissettiklerimi… Asrın felaketine konu olan şehirlerden birinin merkezinde yaşayan, her gece yatmadan önce sevdiklerine son kez bakıyormuşçasına uykuya yatan, delik deşik uykularla kabuslarla geceyi arşınlayıp, sabah uyandığında “Bu sabaha da uyanabildik şükür” şeklinde gözlerini açan onbinlerce insandan sadece biriyim ben… Avizelerden bahsediyorlar, evet iki hafta oldu az hasarlı binama girip eşim ve oğlumla ayniden yaşamaya başlayalı… Oğlum beş yaşında ve benden daha çok bakıyor avizelere… Her gün küçük çaplı da olsa hissediyoruz bazı sarsıntıları… Bu şartlarda akşamın bu saatlerinde… Davullu zurnalı kutlamalar oluyor mahallemde… Anlayamıyorum… Polisi atıyorum… Saat 23 e kadar müsait durum, sonrasında devam ederse, yeniden arasınız müdahale ederiz diyorlar… İnanın anlayamıyorum… İnanın isyanıma isyan yükleniyor… Kalbim almıyor… Ruhum almıyor… Hatalıysam arayın diye numara bırakasın geliyor ama arayanlara 23 ten sonra arayın dememek için zor tutuyorum kendimi… Bu ülkede hatalar, gasplar, suçlar 23 ten sonra yasallaşıyor, biz depremi sabah 4.17 de yaşadık… O nedenle sanırım, normal olarak kabul görüyor… Ben bu zihniyette çok yaşamam zaten… Bu yaşa kadar da nasıl geldim bilemiyorum…