Yaşamın yokuşlarını gördükçe
yorulmuşluk beliriyor içimde,
didik didik edilen bir acının
dağılmış parçalarını toplamaya
ne denli güç gerekiyor bilmezken,
buğulanmış sevgiye el sürmeden
netleşmesini bekliyor yürek
ama kaç direniş daha sığar kalbe?
Gerçekleşmesi beklenen hayallere
ardı ardına yıldırımlar düştü
irdelenmiş yaralardan.
Gerçek olduğu zannedilen yalanlardan
ve özünde uzak olan yakınlardan
medet umdu masum gönül.
Kalbimin haykırışları fısıltı zannedilirken,
çürümüş bir sevinç kaldı günceme.
Alışıldığı zaman sıradanlaştırılan sevgim
her iç çekişte içime gömülen bitmek bilmez bir çile.
Yığına dönüşmüş heveslerin düğümü kursağımdayken,
yakamı bırakmayan hüzünle birlikte
uyanınca da devam eden kabuslarıma dert yanıyorum.
Ve şimdi,
tutulan yasın süresi dolmazken
bana verilmiş olan
süslenmiş bir harabede
kendimden geriye yalnızca,
solmuş inançlarımı anlatan şiirleri bırakıyorum.
Rumeysa Uysal
Serkan Gülpınar
2024-01-08T14:49:54+03:00Kaç sancılara, kaç yürek burukluğuna dayanır, yüreğimin buğusundaki kelebek.
Yorgun heveslerim, kırbaç yemiş bir köle misali kaç kırbaçlık can kaldı aciz bedenimde.
Hani gecelerdeki gülüşmeler, sarılmalar şimdi yerini derin boşluklara bırakıyorum hoşça kal yürek burukluğu.