Kollarım kaç pişmanlığa kavuşur

Gözlerim kaç keşkeyi zapt edemez pınarlarında

Kaç kilometre daha yürümeliyim bu şehirde

Kaç kez kaybolmalıyım her adımda

Yol kenarındaki su birikintisinde kaç kez boğulmalıyım

Rüzgarın ağaçtan çaldığı kaç yaprağın peşinden koşmalıyım mesela

Bilmiyorum

Hiçbir kez bilmiyorum

Kaçları sayıyorum kendimden kaçarken

Duruyorum ve kazmaya başlıyorum

Yerin dibini kazıyorum

Kuşlardan en uzak yere

Yerin dibine gömüyorum hepinizi

Sonra da dünyanızı

Şimdi sadece gökyüzü var ve birkaç yıldız

Bir de yıldızlara çarpma korkusundan

Uçmak için sabahı bekleyen kuşlar