Kaçmak istediğim bir şeyler var, bundan eminim. Ama gitmek istediğim hiçbir yer yok. Yolcuyum ama yolum yok, aşığım ama kadın yok.. Özne eksik hayatımda. Bir ben varım bir de..yok. Bir şeyler eksik biliyorum ama tanımlayamıyorum bir türlü. Belki de hayatımın duraklama noktasındayım? Belki de hiçbir yere gitmem gerekmiyordur. İnsanın başına böyle şeyler geliyor mu ki? Devamlı bir hareket lazım gelmez mi, işlenmeyen demir paslanmaz mıydı? Belki de parlaması için bir süre beklemek gerekiyordur. O zaman akıllarda şu soru; o demir yeterince işlendi mi? Bilmiyorum, ve bu belirsizlik canımı sıkıyor. Diyorum ya kaçmak istiyorum ama gitmek istediğim bir yer yok diye. Bakın gideceğim bir yer yok demiyorum. Allah'a şükür başımı sokabileceğim birçok evim var. "Ev" diyebileceğim insanlar var. Fakat aynı zamanda da kaçmak istiyorum: Geçmişin zalim pençesimden bir an olsun kurtulmak, biraz soluklanmak istiyorum. Duraksamak her zaman soluklanmak değildir, onu anlıyorum. Dinlenmek için rahat etmeli insan; ben bir türlü edemiyorum. Geçmişin zalim pençesinden dem vurmuşken, o zalim pençeyi nasıl alt edebileceğimi bilmiyorum. Tek başıma yeterim diyorum, yetemiyorum. Sanırsam o pençe devamlı yerinde duracak ve beni harekete itecek. Bana da düşen yanıma güvenebileceğim bir silah arkadaşı bulmak olacak. Ama anlamıyorum. Sırf bu da değil derdim biliyorum, kendimi yine bir şiirde buluyorum doğrusu;

Bir yer var biliyorum

Her şeyi söylemek mümkün

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum

Anlatamıyorum...