Donuk, bereketsizlikte ilintili kır yaylalarında,
Süprüntü kayalar üstünde gelişmiş kabuksu likenler,
Yaşatır, üretme yetilerini sürdürür onca canlı arasında,
Dayanamaz hiçliğine, mavimsi, ninni söyleyen narin camlar.
Diyarların kapılarını açtıran soylu akarsularda,
Rast gelir geyik avlamaya çıkmış birbirine rakip kurtlar,
Uzak mesafeden sezer, dost mu? Düşman mı? Bu topraklarda,
Kulakları oynar aşıkların, tiz, ritimsiz soluklarına yaklaşırlar.
Endamı belirginleşir artan huysuzluklarıyla erkek kurdun,
Bir yanı, burun hizasına itinayla sokulmayı yeğler sorgusuzca,
Diğer yanı, bozmak ister azami hırlamasıyla özgür yurdun,
Kusurunu dostlukla diretmek, eğdirir boynunu lüzumsuzca.
Engelini geçemeden kar fırtınasına tutulurlar gün boyu,
Esrarengiz yollarına, gümüş kürklü bir yabancı çıkagelir,
Takım çalışmasıyla devirirler cüsselileri, hayatları boyu,
Yüksek, hakiki çıkıntılarda huzurun içinden göklere yükselir.