Kimsenin benim için yapabilecek hiçbir şeyi olmadığını anladığımda kendi kendime mecburiyetim katlanarak arttı. Hem bendeki hiçbir meziyet para etmiyordu kimse için...
Kimse için gerçekten nasıl olduğumun pek bir önemi yoktu benim. Bir bütün olarak tek parça halinde görmek yeterliydi onlar için beni... İçimdeki ölü kadın kokmuştu oysa, bilmediler...
Rol çaldılar benden hep, benden daha fazla sevindiler iyi haberlerime. Kötülerineyse bir başıma ağladım. Hem paylaşmaktan anladıkları sadece işine gelenlerdi.
Nasıl oluyordu bilmiyorum. Hep kurban ben oluyordum. Onlarsa hep mağdur, mağdur...
Kulaklarını kapatıp tiz sesle şarkılar söylerlerdi beni duymamak için, her defasında benim bile sesimi bastıran. Ki ben hep içimden söyledim en içli türkülerimi. Kimse duymadı...
İyi hal indirimi veriyordu hayat onlara her defasında, oysa kurban bendim. Ölen bendim. Ama beyanım esas alınmadı benim. İyi hal indirimi aldı onlar hep. İyi haller hep onların başına gelirdi zaten.