Herkes kahramandı, ben de öyle.
hepimiz cesur, hepimiz korkak, ahmak hepimiz,
hepimiz dürüst, yalancı hepimiz.
Kendimizi anlatmayı bırakalım dostum,
bahsettiğimiz kişi değiliz.
Sanırım kalbim yükünü tuttu,
şimdi biraz daha yalın,
biraz sakin.
Bu ancak kısa bir süre böyle devam eder
lakin.
Karınca yuvasına yakın ekmek attım,
kendimi kendime övdüm.
Bir yudum kırıntıyla böbürlendiğimde sinirlendim,
güldüm,
tehlikeyi gördüm.
Verirken cesur, verirken korkak, ahmak verirken,
verirken dürüst, yalancı verirken.
Biz aslında daha kahraman bile değilken,
yüksek katlı bir balkonda,
atla diyordu uçacaksın.
Atla konacaksın sonu olmayan bir balkona.
Şu geçirmez zırh sandığın beden toprak olduğunda,
bir tek Tanrın var,
ve bir, tek, sahip, Tanrı sana.
Perdeler yarılıp,
bu mucizeler harabesinden mutlak sükunete,
yattığın yerden,
yalnız adını anarak aktığında,
duracak,
belki.
Belki başka bir şey olacak.
fakat neden?
Sorular mı, teslim olmak mı dirilten?
Sorarken korkak,
sorarken cesur,
ahmak sorarken.
Sorarken yalancı,
dürüst, sorarken.
Biz daha kahraman bile değilken,
üzerinde dönüp durduğumuz
bu dönüp duran dünyayı.
Ve dehşeti çetin savaşta,
bin hücumla büyüttüğümüz bu duru yamayı,
yaraya dikmeye geldik.
R Hüseyin Akın - 2014 Gökçeada
hilâl
2023-04-09T16:31:32+03:00beğendim, kaleminize sağlık.