Sokak aralarında iki arsız kelimeye vebalı aşk...
rutubet tutmuş yamalı yürekler...
sisli bir hava
zindan kaygısı
ve
Sen...
Oysaki ben...
gönül kervanında iz bırakmadan kaybolmak istiyorum yüreğinin derin vadilerinde
mahcup cümlelerime gem vurmadan
deniz boyu sana sevda haykırmak istiyorum
gölgenden öte
gözlerinin sırrını çözünce ruhuna duymak istiyorum...
ey sevgili yasla kederini
dağlar kadar sağlam kaderime
sırlarını sakla
okyanuslar kadar derin ve bilinmez olan göz yangınlarıma
vakit gözlerinin alaca uykusu
karanlık mı karanlık
hasretliğin tünüyor gözlerimde
kambur bir gam doğuruyor gece
çarşaflı sabahlar gelmek bilmiyor
mum ateşi hatrına doğuyor güneş
umut etmek yasak
tutkular küheylân zamanlarında tutuklu
hisler eziyet hücresinde dilsiz bir dünya
avlu bomboş bir mezar kadar soğuk
kederi sarhoş eden kederin içimde
yama attığın kalp kırıklıklarım kanıyor
sevişlerin enkaz...
sahte mi bu bulutlar?
ne içini döker
ne da ağlar
yüreğim gibi acısını hepten içine atar
bardaktan boşanırcasına değişiyor iklim
çiçekler hep buğulu kahverengi
saçların sonbahar mevsimi
gülüşlerin üç temmuz sabahı
destursuz bakışların konarken gönül mabedime
yüreğimden kanatlanır aşk kuşları
pençeleri arasında yürek parçacıklarım
"Ey sevgili
avuçlarının arasındayım
zi/yan etme beni..."
"kırık bir saatin akabinde yüreğin vurmuştu kıyılarıma,
yüreğimde gök ölmüştü
her yer sana benzediği kadar kahverengiydi"
buğulu gözlerin terapisinde
yakamoz ışığına düşer aşk yangını
her sabah yoklama alır sarı bir keder
deniz gözlerinin kahverengisine bürünür
gün/eş olur gülüşlerine
yalnızlık, yalnız bıraktıklarının pişmanlığında
penceremde yelkenli bir gemi
lâl esiyor rüzgâr nefesinle
avuçlar dolusu sonbahar dökülür gözlerimde
adım adım tükenir tabiat
zehirli yağmurlar susuyor
ışıl ışıl her yer
gökler gözlerinin asil rengi
deniz alabildigince kahverengi
sonbaharın incinmiş hüznü mağrur hüznünde
makul bir ayrılığın yasında def çalıyorum kuşluk vaktinde
ölülere bayram bugün
Yaşayanlara yas...
"kirpilerinden okyanuslara köprüler inşa ediyorum
yüreğim, yüreğine duyana kadar benimsin"
bana gelmesen de gülüşlerin esir gülüşlerime
her sabah yangın vaktinde bir çığ düşer
sen düşersin içime...
Yirmiikiaralıkikibinyirmi
saathasret..