Sana çiçekli yollardan gelmedim ey sevgili
Kapalıydı kapıların dikenliydi yoların
Duvarları ellerimle yıktım da dikenli teller arasından uzandım, dokundum yarana
Yaseminler ektim, çorak susuz arazine
Umut yolladım maviliklerine kuş kanatlarında
Kalbinde yeşerdim, kök saldım karanlığına
Bir Yusuf değildim ama alıştım kuyularına
Züleyha belledim yokluğunu da varlığını da
Bırakma şimdi beni susuz ve sessiz
Yeniden örme duvarları, talan etme bu bağları
Biliyorum elindeki bıçağı sırtından çekip elline de ben verdim
Şimdi benim sırtıma saplama ey sevgili
Gitmek esiyor saçlarında fırtına biçiyorsun bana
Bir gemi kaç kere batar aynı limanda
Bir Peygamber terk eder mi kavmini
Tanrı ellerini çekse de üzerinden
Kal ey sevgili, evimi harap, şarabı haram
Toprağı kahır, mutluğu cefa etme bana
Yazı, hazan eder gözlerini ayırırsan üzerimden
Üşütür güneş bile sen ellerimi sarmasan
Kim gözlerindeki bu yabancı, kime yuva kalbin
Ben terk edilmiş harap şehirken yağmursuzken sokaklarda
Kimin dilinde yeşeriyor adın
Dudaklarımda yakan kor alevken
Sana çiçekli yollardan gelmedim ey sevgili
Biçare bir yolcuydum yorgun ve kırgın
Demir ağlarla örmüştün kalbini
Tırnaklarımla kanırta kanırta ulaştım o güle
Şimdi kal bende bir mevsimin ilk günü gibi
Bir meleğin dilindeki vahi
Meryem’in duası gibi ulaş tanrı katından
Bedenime gömülü cesedime
Üç kere kutsa sesinle üç kere öp parmak uçlarımda
Belki yeniden filizlenir çürümüş bu kalp
Koşarken ellerin saçlarımın öksüzlüğünü
murat
2023-05-12T16:33:15+03:00Çok teşekkür ederim ☺️
Selin Özdere
2023-05-12T10:07:24+03:00Çok beğendim.