Kalamarın melodi notalarında, hayatın zengin bir enstrümanı olarak karşımıza çıkan bu şarkı, sadece deniz ürünleriyle değil, aynı zamanda günlük yaşamın dokusundan da ilham alır. Sözlerin arkasında, bir nefis serüvenin yanı sıra kişisel tercih ve tiksintilerin bir dansı vardır.
"Sordum abi kalamar var mı? Yok," dedi balıkçı, ve böylece şarkının çehresi değişir. Kalamarın ötesinde, başka deniz hazineleri de göz kırpıyor. Karides, bu deniz mücevherlerinden biri olarak sahneye çıkıyor, ancak kalamarın naif dokusunu tercih eden sanatçı, bu teklifi geri çeviriyor.
Günlük hayatın sıradanlıkları, tavuktan tiksinti ve içindeki dürümü anlamama dair çatışmalar, şarkının derinliklerinde bir portre çizer. Sanatçı, denizden ve günlük yaşamın karmaşıklıklarından ilham alarak, müzikal bir şahesere dönüştürüyor. Şarkının içinde, gastronomik bir rüya ve hayatın karmaşıklığı arasında bir denge kuruluyor. (!)