Hayatın yağma kollarında
Gecenin ve gündüzün soluk alışlarında
Yazgıların sebepsiz tüneyişi
Konunca insanın dağınık omuzlarına
Hırçın ama yaslı hayvan gibi yürek
Ağır tuzlu gözyaşlarında, unutmaların çığlıklarıyla
Adını unutarak adını söyleyerek
Uzanır durur tanımsız boşluğa
Toz olur her bir bebek çığlığıyla
Kalbim evet, boş bir kuş kafesi
Sonra yaşamak
Uçurum yamaçlarını ip bellemiş cambaz dağdağasında
Dağılmış bulut özlemsizliği
Kayıtsız köpek ve duvar bakışlarıyla
Günlerin ayların yıllarla ölçüldüğü
Sonsuz kuyruğunu kovalayan
Unutulmuş akşam güneşleri
Sönük bulutsular
Ve tükenmiş yıldız ışıkları
Ne güvercin selamı
Ne yağmur dağınıklığı
Sessiz tınısız bir türkü kulakları dolaşan
Yürüdüğü yollarda kalbini yitirmişlerin çağı
Hangi karanlık bilirdi ki içine ağlamayı
Şimdi, güneşi eksik akşamüstünün hüznüdür
saçaklarıma vuran
Oysaki nasıl da aramıştım mutlu yaşamakları
Sonra yaşamak
Uzamış bacaklarıyla bir kara iklim
Tarihimde unutulmuş mezar yalnızlığı
Ah nasıl tanırsa tanrı sebepsizliği
Doğumlarım ölümlerimle harmanlanırdı
Ama, kendi unutulmuşluğuna ağlar bundan böyle
beni unutursa zaman
Çünkü de ben
Karanlık odalarda puslu duvarlarla
Deniz kenarlarında kırlangıç adımlarıyla
Yok caddelerde, yani zamandan sayılmamış zamanlarda
Kainatın iç çekmesiyim
Kalbim evet, boş bir kuş kafesi
Mısra Ergök
2021-11-14T19:26:35+03:00Ne kadar profesyonel geldi şiiriniz bana. Kaleminize sağlık.
Ahmetgolge
2021-11-14T19:08:44+03:00Teşekkürler, beğenmenize sevindim.
Madam Bovary
2021-11-14T17:32:20+03:00Yok caddelerde, yani zamandan sayılmamış zamanlarda
Kainatın iç çekmesiyim. Güzel dizeler buldum bu şiirde. Kaleminize sağlık.