Gel, kıralım bu sevginin adabını
öyle anlatılanlardan olmayalım
bizim destansı sözlerin arasında
yaşamaya ihtiyacımız yok.
ben, biz olmanın o kudretini
beraber yaşamanın tarafındayım.
bilinmelidir ki insan denk geldiğiyle
yaşanabilir bir sevginin sıcaklığına
bir ömür sarılır.
sarılmak istediğim,
adına sessizlikler sunacağım,
endamına hayranlıklar besleyeceğim
saçlarının ahenkle dansına umutlar yeşerteceğim
bir ömrün yolcusu olmayı istiyorum.
beraber aşılması gereken engeller bırakmadığımız gibi
yeni engelleri biz inşa edip yine biz üstesinden gelelim
sahneye usulca çıkıp vals yapalım;
herkes bizi dışarıdan gördüğüyle yorumlasın,
biz içeride, iç alemimizde, içtenliğimizde
özlemin, sevginin, huzurun ve neşenin tanımı olmayı
başardığımız için kendimize ödüller sunalım; gülelim.
bakışlarımıza tanık olanlar bilmesinler
içtenliğimizdeki çocuğun nur yüzüne
hayranlık beslediğimizi,
yanaklarında açan gamzenin içten gelen
bir sarılmanın sıcaklığında eriyen bir doku
olduğunu bilmesinler.
yaşayanlar olalım;
bırakalım insanlar nasıl anlamlar yüklemek isterlerse yüklesinler.
benim niyetim,
niyetime dua ol
kalbime nakşol
dilime anlam ol
varlığıma benlik ol
sen, ben olmalıyım, bu yaşamı biz ile bütünleştirelim.
bunun adı ayrılık değil;
sen, bizden düşenleri toplamaya gittiğini,
bende seni bekleyen ve bu eksikliğin daha da eksilmemesinin koruyucusu olduğumu farz edelim.
mühim bir mesele bizimki;
ötesinde gerçekleşmeyi bekleyenler var;
anı olmanın sabırsızlığı içerisindeler;
ne dersin,
der misin varlığımızı yolculuğa çıkarmak istiyorum, diye?