Birkaç gün öncesine kadar tüm kitapların sayfasını seni bulmak adına açıyordum şimdi bulurum korkusuyla baş başayım, ne menem bir şeymiş bu imkansızlık. İki insan birbirini bu kadar severken nasıl tüm dünya karşısında durabilir? Camı açtım, perdeler uçuşuyor. bu rüzgar beni sana getirir mi? Ne güzel savaştık… Ne güçlüydük, şimdi ikimiz de yorgunuz. Benim bileklerim incedir, gücündü benim gücüm şimdi onu da kaybettim. Ne şarkılar, ne şiirler anlatırdı bizi bize; şimdi hiçbiri kalmadı, kalamadı, onlar da bizi terk etti. Şu an ölmek isterim; beni severken, unutamamışken ölmek isterim. Ellerim ellerine kavuşamıyor neden? Son buluşmamızın, öpüşmemizin son olduğunu bilseydim o anda kalmak için tüm imkansızlıkları zorlardım, ellerim titriyor ben bu aşka karşı güçsüzüm, yüzsüzüm. Allah biliyor ya, güzel bakardım sana, güzel bakardın bana, peki şimdi? Bu nasıl bir kabus, bu nasıl bir acı, beni affet. Bu acı beni öldürürse beni affet, yaşatırsa da affet. Kaçtım, beni affet, uyurken doya doya izleyemedim seni, affet. Bu sabah sana neler diyecektim halbuki, olmadı, diyemedim. Dilinin zehrini yutmak istedim, yutamadım. Sözlerin kalbimi delip geçti, akan kanı durduramadım. O kanda boğdum kendimi. Ölüm senin elinden olursa anlam kazanır, hastalıklı bir aşk benimki, durduramıyorum kendimi. Arkamdan ağlayanlar olacaktır, onların içinde sen yoksan ölümümün bile bir kıymeti yok. Nefesimi duymuyorsan yaşamamın bir kıymeti yok. Beni affet. Seni son kez kaybederken, beni son kez severken affet. Bir şeyin başı sonundan bellidir derler halbuki ne güzel başlamıştık, farklıydık ama başlamıştık, umutsuzduk ama başlamıştık. Kaç hikaye, kaç şiir çıkar bizden; dokunur mu kalbine? Beni unutmamanı diliyorum, kalbinde yer aç, oraya gömülmek istiyorum. Sevgilim, ben artık ölmek istiyorum.