Duygularım törpüleniyor

Belki bu dünyanın tembelliğine

Belki de anlamsızlığına gidiyor törpülenen kısım

Korkunun daim bir kalışı oluyor

Beyin sapım dimdik ayakta

Beynimi uyuşturdum

Düşüncelerle

Dertlerin oyunuyla

Oynayacak oyunum sadece kendimdim

Kendime labirentler kurdum

Deney fareleri ve tavşanlarından biriydim

Gözlerim onlarınki kadar kırmızıydı

Dinlediğim müzikte arayan kendini bulur diyor

Arayan kendini kaybediyor aslında

Bunca dünya kendine verilen hayatı yaşarken

Ben kendime verilmeyenlerle yaşam kurma işine girdim

Paramı buraya yatırdım ve kaybettim

Bir kumarbaz gibi

Azıcık parayla borsayı bilmeden giren fakir 3. dünya vatandaşı gibi

Hep büyük hayaller kurarak

Hep kazanacağımı düşünerek

Yaşadım

Günlerimi geçirdim

Kaybettiğimi anladığımda çok geçti

Kendimi de kaybetmiştim

Herkes yine hiçbir yerde aç kalmayacak gibi yetiştirdi kendini

Bense çiçekler gibi

Yetişebileceğim

Büyüyebileceğim

Çoğalabileceğim

Bir toprak bulmak istedim

Dünyada bulamadım böyle bir yer

Dünya izin vermedi nadirliğe

Git benze ve adapte ol dedi

Nefret ettim her yerden ve her şeyden

Yok olmayı tercih ettim

Eskiden güzel günler için hayaller için hayaller kurardım

Uzakta, gelecekte olan güzel günler için

Şimdiyse dünyanın bir canavarı olduğumu hayal edip

Öldürüyorum

Kırıyorum

Çalıyorum

Hayallerimde

Yarın kalkıp bunları yapmadığımda

Şükrediyorum kendime

Çünkü nefretim beni ayakta tutuyor

Ve korkular sürdürüyor bu nefreti

Sesimi çıkarmıyorum nefrete ait muhabbetlerde

Sadece doz doz nefret alıyorum

Paket paket can sıkıntısı içiyorum

Az biraz "ne fark eder ki" çekiyorum içime

Dışarıda çıkmıyorum rolümden

İyi insanı oynuyorum

Oynayabildiğim tek şeyi oynuyorum

Naziklikler, bilgelikler, mantıksallıklar

Sürüyorum satranç piyonu gibi önlerine

Eğer bir gün kapılarını tekmelersem onların

Bilin ki şahımı ve vezirimi çıkarmışımdır ortaya

Pişmanlıktan vazgeçmişimdir

Pişmanlık benim alışkanlığımdır

Tek sahip olabildiğim

En salakça alışkanlık

Bilmiyorum küçükken bunu içime mi yerleştirdiler

Eğer kendimden bir gram emin olsaydım

Bir amaca sıkı sıkı bağlanabilseydim

Uğruna dünyayı karşıma alırdım

Afrika'yı Avrupa yapardım

Ama yok neye sarılsam

Saçma geldi bana

Neyi yapsam

Onu memnun ederim

Ama onlar şöyle der diye

Yapmaktan vazgeçtim, yapmadım

Ben dışarıda bir kişi gibi görünürdüm ama içimde

Ordular

Kurullar

Bozguncular

Fahişeler

Hafızlar

Entelektüeller vardı

Çok kişiyi barındırdım içimde

Yaşattım onları

Bir tek kendimi dışladım kendi içimden

Bilgiler depoladım beynime

Onlarca bilgiyi

Bir gün biri çıkıp da sorular sorar diye

Cevap verebileyim diye

Beynim bilgileri aldı ve bir savaş başlattı

Bilgilerin savaşı

Her türlü kitabı

Her türlü müziği dinledim

Ve bunlar savaştı

Olan beynime oldu

Beynim tarumar oldu

Güneş batıyor şimdi

Yarın yine doğacak

Yarın yine gece olacak

Bir anlamsız yaşayacağız

Monotonlukta

Dünya dönecek

Benim kafam dönecek

Biri sevdiği kişiden

1 gün sonra nefret edecek

Dünya bir değirmen gibi öğütecek

Hepimizi

Bir gün

Ama bir gün hepimizi öğütecek

Darı taneleri gibi olacağız sonunda

Gariptir dünyaya geldik bir kere

Artık hiç yok olmayacağız