Ölü ya.da diri

               Ama iyi ki

Aranıyor!


Perdenin kemiğiyle anlaştın

Rüzgarın kasığıyla diyorum yani

Sen gülüşün en abartılan şeyi

Gülüşün Mona Lisa’sı

Gülüşün bilmem neyi eksik diye belki

Hep günahkarın sakladığı taşı istemiştin

Sonunda başına bi’ darbe aldın


Derken dizi yara

Derken özgür olacağına inanmış bir adam

Yok pahasına satıldı

Bir çingeneyle sırtında

Çiçeğe ağır gelen kök bendim diyor


Ölü ya-da diri

               Ama katı

Bir kadına adımı söyledim ve

O bunu kalbinde kanaviçe özeniyle sakladı

Her batışında yeniden tanıyorum

Bu beni değişik bir üslupla iten toprak

Bu cehennem vaadiyle kandırılmış ateş

Dünyaya sürgün

Bu sürdüğün şey evleri bilmez

Gidip kime diz çöktüyse orası kafir

Ve şunu bil

Kopuk büyümüş bir çiçek

Tüm köklerin misafiridir


Mecliste gece vakti acil toplantılarda

Küçük harflerle geçen bir kanun eklentisiyim ancak

Ne zaman göğe iki parmağımı kaldırsam

Sakatlandım tanrım

Beni vur adlı bir duaya dönüşüyor

Beni değiştir

Yüzünü görecek olurken büründüğüm haram

Yani kemiksiz perdelerin kendi aralarındaki dil

Sıvasız bir evin bayrağı say istersen


Ölü ya, da diri

Ama kefende bir bıçak kadar bakir