"Olmak" otobanlarının kenarlarında çok otostop çektim ben

Annem görse -kendi deyimiyle- telaştan yüreğini yerdi

"Bulmak" kavşağında, soluksuz çok sigara içtim

Tanrı beni seyretse, az iç şu zıkkımı, derdi


Sırt çantamı hazırlarken görmedi beni kimse

En çok o anlarda özenlidir soluğum

Yaşamımı katlarım tişört niyetine

Ah, o uzun yollarda hesapsız çirkinken, nasıl da güzel olurum


Kafamın içinde konuşup duran adamla

Yakın bir zamanda buluşup iki tek atacağız

Aklımı yanımıza almayacağımız konusunda sözleştik

Yorgunmuşuz, ağırlıklardan kurtulacağız


Aklı zindanıdır modern insanın

Bir şair olsaydı kendim, böyle söylerdi

Sokak köpeklerinin titreyişini ruhumda taşırım

İçimin nasıl kaynadığını keşke onlar da bilseydi


Ruhumda bile yerim yok kendime kadar

Kim, böyle, nasıl, neyle doldurdu içimi

Bulvarları tenhalaştıran bir şeylerle doluyum

Hiç olmak, kendini bulmanın enteresan bir biçimi


Ben en çok korktuğum zamanları cesaretimde saklarım

Telaşımın binde biridir karanlıkta gördüğüm

Aldım yanıma benden yonttuğum başka birini

Yıkacağız bir gün bu duvarları, bu aynı ellerimle ördüğüm


Uzunca susmalıyız derdi, biri burada olsaydı

Hangi sorunu çözmedi ki yeterince sözsüzlük

Aynalara borçsuzum, saçlarımı taramıyorum epeydir

Beni de yola getirdi bu özenli yönsüzlük


Kamyonları devrildi aklımın, dağılmadı bir şey etrafa

Ceketimi silkeleyip doğruldum, vedadır bu bir çeşit

Ama kapılar kilitsizdir, komşulara güvenmek gereklidir

Ama hiçbirimiz güvende değilizdir, işte şimdi her şey eşit