Ne acı ki kan dışında gerçek yok. 

İnce borular bağlamam gerek damarlarıma, 

Bir ucu yere sarkan ince borular. 

Ne kadar soluk bir yer bulursam orda durayım

Çünkü belki karlara kan damlar büyü bulunur

Ben pencerelerde, 

Uzaktayım. 


Polisi dahi aramayacağım damarlarım dökülürken yere

Bir gözyaşı dahi düşürmeyeceğim

En fazla, komik olmayan kahkahalar söyleyip

En fazla, alnımda onarılmaz deşikler açana dek taşlar;

En fazla, nasıl yaşanılır bilmeliyim.


Nasıl, kusmadan bu kadar çok 

Konuşmadan kanın kan olduğunu 

Ve göğün bir yalanla dik durduğunu. 


Boruları tazyikli yapacağım 

Sonra bir gün 

Bir gün uyandığımızda gökyüzü boyanmış 

Ben simsiyah nurlar içinde 

Suskun olacağız o gün ve çok masal söylenecek 

Çok masal, gök nasıl da masmavi 

İnsan nasıl da bembeyaz diye.