İlk küsüş, ilk kalp kırıklığı...
Bence her güzel anlarımız gibi üzüldüğümüz anların da yıl dönümlerini kutlamalıyız.
Her yıl bir önceki yılda kalan kırgınlıklarımıza bakıp önümüzü görmeliyiz. Geçen yıl neye kırılmıştın mesela? Onun duygularını hisset, seni kıracak kadar değeri var mıydı gerçekten? Ya da gerçekten kırmak ister miydi? Kendini hatırla mesela. En çok neye ah ettin de hakkı gökyüzüne kaldı? Neden affetmedin, affedemedin?
Hani hep deriz ya her şeyimsin diye, gerçekten her şeyimiz miydi? Üzüldüğümüz anlara kahraman yapıyor muyuz? Kırıldığımız anlara şahit tutabiliyor muyuz? Yalan söylüyoruz, en çok da kendimize! Nefes alıp vermen yaşam belirtin ise o kırıldığımız anlar da sevginin belirtisi. Sevmediğin bir insana kırılamazsın, onun söylediklerinin sende bir hükmü yoktur. Tıpkı nefes alıp vermenin yaşamaya yetmediği gibi.