Biraz ilerde birini görmelisin,
Su katmışlar kanına,
Kanı bozuk mu bunların?
Üflemişler damarlarına,
Şişirmişler boyuna,
Belki patlar ar damarı.
Hiç ummadığında yaparlar,
En adi insan,
En adi oyununu,
Sergilemez adice,
Bekler sadece,
Bu yüzden.....
Kötülük sahte bir koku,
Burnumun direğini sızlatıyor,
Adi etten kostümlerın üzerinden sızıyor,
Kof bir vucuda,
Korkunç bir varlık katıyor.
Potansiyelini görebiliyorum,
Sahte mimikler sergiliyor,
Anlamamış gibi davranıyor,
Beni anlamamakla,
Benden uzaklaşıyor,
Yeterli uzaklık lazımdır,
Büyük kötülükleri gerçekleştirebilmek için.
Yeterli uzaklığa ulaşmadan,
Kimse hançerleyemez sizi sırtınızdan.
Sarılırken size, sırtınıza bıçak saplayamazlar.
Yeterli uzaklık gerekir avcıya,
acısını hissetmemek için avının.
Durmadan sulandırıyorlar kanını adamın,
Üflüyorlar boyuna damarlarına,
Ar damarı patlamış da
Durmuyorlar,
Durduramıyorlar,
Durdurulamiyorlar hiç.
Durmasınlar.
Kötülük zaten,
Yaldır yalpa yuvarlanmalı uçurumlardan,
Düşmeli.
etten kostümünü yırtarcasına,
Vurmalı kendi bedenini sert kayalıklara,
Durdurulamamalı,
Durmuyor pis kokusu,
Çürümüş etin.
Sahte içtenliklerle gözleri deliyor leş.
Sulandırıyor kanını görenlerin bu adamı,
Bırakın yayılsın kötülük,
Yuvarlanacakları uçurumlarla dolu her yanı,
Şu kadim gelenek,
Çekiverecek altlarından,
Sırtı toprak dolu küheylan atlarını.