Annem saçlarımı en son ne zaman okşadı inanın hatırlamıyorum. Gerçi aslına bakarsanız en son ne zaman saçım vardı onu bile hatırlamıyorum. Sadece soğuk ve renksiz hastane duvarlarını hatırlıyorum. Hatırlanmak denemez çünkü tam da onların önünde duruyorum. Aynada kendime baktığımda kıllardan tamamen arınmış bir surat görüyorum. Ne bir tel saç kalmış ne de bir tel kaş. Gözlerimdeki çocuksu heyecanı artık göremiyorum. Sanki bedenimden çekip alınmış gibiyim. Kemoterapi olmaktan yorgun düşmüş ufak vücudumu görüyorum. Zayıflıktan kemikleri sayılan ufacık, kel, erkeğe benzeyen bir kız çocuğu. İğne olmaktan morarmış kollarımla, hastanedeki hasta çocuklar ve ölmek üzere olan hasta, yaşlı bunaklarla, insanların asla olmak istemediği taraftayım. Kefen rengindeki yatakta baygın bir şekilde yatıyorum ve eğer yaşarsam ileride neler yapacağımın hayalini kuruyorum. İyi bir yönetmen olup tüm hayatımı acıklı bir filmde anlatacak ya da bir yazar olup tüm nefretimi yapraklara kusacağım. Küçük bedenim bazen acıyı kaldıramıyor ve ağlıyorum. Uzansanız, ellerinizle silebilir misiniz 9 yaşındaki ufacık bedenimden dökülen gözyaşlarını?Bir gün kalbim atmayı sonsuza dek durdurduğunda bu çocuk dünyadan hevesini aldı diyebilecek misiniz, bilmiyorum. Çünkü ben oyun parkı nedir onu bile bilmiyorum. Güneşi arkama alıp boğazı seyredemiyorum. Hiç sinemaya gitmedim. Hiç okul arkadaşım yok çünkü okula da hiç gitmedim. Arkadaşlarımla boyama yapamadım ve asla bir akşam dışarı çıkıp ailemle dondurma yiyemedim çünkü ben kusurluyum. Saçlarım bile yok. İstenmiyorum. İnsanların bana bakışlarından rahatsız oluyorum. Eziliyorum diğer çocukların alayı karşısında. En kötüsü de bir gün bir hastane köşesinde hiç var olmamış gibi yok olacağımı biliyorum. Ben öldüğümde mezarıma hastane odamdaki orkideyi dikin. Ve her üç güne bir dört damla sulayın ki kurumasın. Annem öyle demişti. Ben elbet bir gün öleceğim ve artık kemoterapi görmeyecek, ağır ilaçlar kullanmayacak ve yatağımda bayılıp kalmayacağım. Kim bilir öldükten sonra saçlarım bile uzar belki. Annem saçlarımı örer ve ben de artık bir kız çocuğu olurum. Minik kalbimden size kocaman sevgiler iletiyorum. Hoşça kalın.