İçimde bir kapı var, ağzına kadar dolu.
Açsam etrâfa dağılacak ve dağıtacak beni.
Artık heveslerimin çatırdadığını duyuyorum...
Bir yanımda kapkara bulutlar, yağmaya hazır.
Diğer yanımda ışıldayan güneş, gülmeye gönüllü.
Yüklerimle koşmuştum lâkin bir yerde düştüm.
Süründüm durdum o buz gibi yolları, ağlaya ağlaya.
Bir orman seslendi bana, yetişmedi kollarım.
Ah, kalbimi ağrıtan şu çığlığı haykırabilsem!
Yeniden doğmuş gibi açabilsem gözlerimi.
Göğe baksam, ilk defa görüyormuş gibi.
Ve rûhum, yeniden örülüyormuş gibi.
Hakan Akçin
2025-01-01T23:24:01+03:00Âmin Efendim. Eyvallah...
Melike Baran
2025-01-01T23:10:26+03:00O kadar güzel bir ayrılık tarîfi ki!
Şiir, içimin hiç susmayan şarkısı. Ki susmasın...
Dediğiniz gibi; iyi ki şiir var da dizelerde haykırıyoruz. Teşekkür ederim. Işık, hiç sönmesin...
Hakan Akçin
2025-01-01T21:35:48+03:00Şükrü Erbaş ayrılık tarifi yaparken bir yerde diyor ki; " insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık" bu sizin dizelerde birinde " Ah, kalbimi ağrıtan şu çığlığı haykırabilsem!" Diye belirmiş. İyi ki şiir var da haykırmak nasip oluyor. Bâki olsun... Bize de ışık olsun...