Kapı…

Açık kapı,

Kapalı kapı.

Gelen mi kapatmış,

Giden mi açmış?

Meselemiz kapı.

Gel diye sonuna kadar açtıklarımız,

Git diye yüzüne çarptıklarımız;

Gelmediği kadar gittiği için

Senin değil, medcezirlerin,

Jeofiziğin veled-i zinası.


Kapı…

Olur, olsun, olacak mevzusunda,

Olmayınca…

Yüzünü unutmaya yüz tuttuklarım,

Açık bıraktığım başka aralıklardan

Ceryan yapıyor.

Kestiremiyorum!

Kim içerde kim dışarda?

Camların buzlu.

Olmadıkları kadar üşüyorum.

Aralık dediğin kışın başlangıcıdır,

Bu soğuklar…

Senin değil meteorolojinin kusuru.


Kapı…

Seninle kaçıncı kuşaktan akrabalığımız?

Gıcırdıyoruz.

Sen işlevin,

Ben işlemediğim günahlar kadar.

Sökülüp atılmıyorsun ama,

Yağlanıyor menteşelerin.

İhtimallerin var!

Kolunu tutacak el için

Uğruna önününe dizilecek kölelerin.

Adına yazılmış deyimlerde!

Duvar oluyoruz ikimizde,

Sen fizyolojinle ben fizik ötesinde.

Sana gelince,

Benden gidince.


Kapı… 

Kapı gibisin dedikleri yerde

Oyuklarını açan güvelerin

Müsebbibi sen değilsin,

İçindeki nankörlerin!

Öldüremezsin de,

Yaşayamazsın da.

Çok tanıdık,

Muhakkak var bir hısımlığımız…


Meselemiz kapı.