Düşüyorum süzüle süzüle, rengarenk bir dünyaya

Geçiyorum bulutların içinden eşsizliğimle

Yaklaştıkça büyüyor içimdeki merak

Ve soruyorum kendime

Nereye düşeceğim acaba

Nereye konacak bu kırılgan bedenim

Hangi renkler dokunacak bana

Hangi gülümsemelerde göreceğim kendimi

Kısacık ömrümde kim olacak arkadaşım

Kuru bir yaprak mı kızıl topraklarda

Yoksa balıkları mı masmavi bir denizin

Kimin varlığında bitecek zamanım

Kimin sıcaklığıyla yavaşça eriyecek eşsiz bedenim 

Belki bir şairin kaleminde belki de en acı notasında kısa bir müziğin

Belki bembeyaz zambaklarda kaybolacağım 

Belki de kanadında özgür güvercinlerin

Düşsün bu zayıf bedenim çamlarla dolu bir ormana

Bu ruhlar güçlendirsin varlığımı

Acımasız bir rüzgar esiyor sonra

Sürüklüyor kar tanesini dünyadan uzağa

Atıyor o narin bedeni sonsuz bir boşluğa

Yapayalnız eriyor kar tanesi

Bakarak uzaktaki umutlara