Günün geceye karıştığı, yaşanılanın sorgulandığı saatler tam da bu saatlerdir. Verilen kararların hepsi yanlış, tutarsız, pişmanlıkların üstüne yenilerinin eklendiği zaman dilimi. Uyumak her şeyi çözmez belki ama bu saatlerde uyumak en azından yeni hataların önünde set gibi durur diyebiliriz. Öyle bir ruh haline bürünür ki insan; hayatının işleyişini bile bir hamleyle tersine döndürebilir. Mantık geri plandadır, hislerle hareket edilir ve hissin girdiği her olay profesyonelliğini kaybeder. Ama bizi biz yapan da mantığımız değil hislerimizdir. Çok ince bir çizgi bu ne yazık ki. Mantığımızı bir şekilde uyuturuz belki ama hislerimizi asla kandıramayız. İnsan bir kendine yalan söyleyemez. Zaman geçiyor... Her şey gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Ya da yitirmiyor. Çok karmaşık duygular bunlar. Umarım her şey çok güzel olur...