Topraktan yaratılmış olan zavallı insanoğlu kibrin boyundan büyük, sevgin sesinden kısık. Kimsin ki kalbinin derinlerinde taşıdığın küçük siyah noktayı bembeyaz sayfalara taşırır oldun? Madem bilirdin evvelden ahiri ne diye soldurdun karanfilleri? Ne diye ruhuna ses olan şeytanı dinleyip meleklerin kanatlarına yük oldun?
Daha kaç kez bildiğim, tanıdık cehennemin yolcusuna güveneceğim? Şu koca memlekete kaç sır daha saklayacağım.
İnsanoğlu nankör, çiğ süt emmiş, feryadı göğsünde boşluk. Hissetmez. Pek de faydası yok hissetmemin. Siyah beyazı yuttu, karanfilleri de soldurdu. Bu hikaye de burda bitti.