Bazı zamanlar yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum ve sanki sayfalarca yazmışım gibi hissediyorum. Dakikalar geçiyor, saatler bazen, en sonunda bakıyorum ben ne yazmışım? Hiçbir şey yazmamışım, bir ufak paragraf yazmışım. Hislerim sayfalarca hissettiriyor yazarken. Bu sıralar aylarca hissettiriyor yaşamak. Hatta yıllarca hissediyorum o düşünceleri. Yorulmak neydi hatırlamıyorum, çünkü dingin hissetmek neydi unutuyorum. Yaşadıklarımı hissediyor muyum yoksa nötr mü geliyor yaşananlar anlamıyorum. Yaşam sarhoşu diyorum bu hislerin ait olduğu kişiye. Düşünmeden durmak neydi unutuyorum.


Enfes bir kargaşa, durulduğum bir an yok. Kalabalıklara karışıp bir yeşil alana uzanıyorum rahatlamak için. Sonra sabit yatıyorken orada, başka bir yere savruluyorum. Başka yerlere. İçimde bir yer acıyor hala. Düşünmemek için etraftaki nesneleri sayıyorum. Anda ve akışta diyorum kendime dalga geçmek için ama doğrusu, şimdiki zamanda yaşamıyorum, yoksa yaşıyor muyum? Neyi hissettiğimi unutup hatırlamaya çalışıyorum bazen. Hepsi karışıyor çünkü.


Günün vedası.