Zihninde bir kargaşa vardı gözlerini kapadı…

Beyin tuttu yakasından kaygının

-Ey hayallerimi korkutan arsız çek endişe ellerini fikirlerimin üzerinden!


Kalp itiraz etti

-Bu yasak hangi yasa, hangi çarmıha gerildi aşk?

Hangi çöle sürüldü dostum?

ve umuda dönüp; 

-Tutun kırgınlıklarıma sakın yitme umut,

en acıklı ağıdı henüz duymadı ölüm.


Ateş konuşmaya atladı

-Dudaklarımda şehvetin kandan koru, uyuyor ihtirasın koynunda aciz korku.


Güneş de sıkılmıştı sessizlikten

-Kalk yarınların üstünden karanlık, ayın aşkı sana mı kaldı!

Sorun günaha yıldızları geceden tanrı mı çaldı!


Gözlerini açtığında gecenin sessizliği hakimdi odaya. Baş ucundaki suyu içti, “bubisanat’tı sanırım” dedi ve uyumaya devam etti.