Beynimdeki karıncalar zevkten dört köşe oldu, aptal aptal beni rahatsız ediyorlar. Anlamsız bir hayale kaptırmışlar kendilerini, sınırlarını zorluyor. Belki diye içlerinden geçire geçire kendilerini ölüme mahkum etmişler, her dakika ölüp ölüp diriliyorlar.


Dört duvar arasında sıkışıp kaldığım bu günlerde yaptığım tek şey var: Onları beslemek. Hiçbir zaman olmayacak bir şey için onları yavaş yavaş beslemek; düşüncelerle, duygularla.


Uzun süre oldu, derin bir uykudaydı hepsi. Uyanmak zor geldi. Uyandırmak desem daha doğru olur ya neyse. Benliğimin o ücra köşelerinde depreşen manyak karıncalar, size sesleniyorum: Biraz durun! Kendime geleyim.