Karlı bir dağ avucum, sanki bu avluda büyütüyorum umutları

Bembeyaz bu bereketin saklı mecazı

Sırılsıklam göğüs kafesimin caddeleri, tenha

Bir yağmur dolusu ibrik var bulutların duasında


Ey gönlün bir kibrit kutusuyla tutuşan meşalesi!

Doyumsuzluğun kâğıtlar ardında ayakta alkışlandı

Bu lamba karanlığın ar kısmı, o kadar da güzel karşılandı

Gel beri sinemden, bu sofrada ekmek, tuz, zeytin seninle harmanlandı.

İşte umut, meşale eşliğinde ve kızgın tavalar içinde ocağımda

Gönül, geç kalmış güneşin gün doğumundan selam getirdi

Tuzu ince ince sofrasına mihman kıldı, kum eyledi

Ve yarasına bastırdığı kadar gerçekti!


Hatırlayalım dedi; karlı bir dağ avucu, umutları avlusunda

Ve bereketi sofrasında hazır bekleyen ocağında

Özetle, yarasına bastırdığı tuz kadar gerçek meşalesi

Ar kısmı ile arılardan bal eyledi öyle sevdi!