yanıma kıvrıl ve say yıldızları

sonsuza kadar sürsün

ölüm gerçekliğinin bu kadar soğuk olmadığı bir evrende

geberene dek sayalım yıldızları

sevgilim hadi tut şu elimi 

sana daha önce kimseye bahsetmediğim sırlarımdan bahsedeyim 

ben hazırım içimi bu denli dökmeye de 

sen yüzünü benimle yıkamaya hangi gün hazırsın? 

daha değil  

daha değil sanırım 

bir tarifi olmalı bu denli kaybedişlerimin

şiirlerimin rengi neden kasımı andırıyor Lilika? 

senin olmadığın her yer neden kara? 

ben yavaş yavaş alıştım sana

bu puslu sokaklarda kanıma karışan diğer işkenceler gibi

kendimi bir gün gideceğine inandırmadan

madem öyle olsun istiyorsun Lilika

daha kaybedeceğin çok savaş var bu topraklarda 

ne kadar komik 

sen çıkrıklarını zar zor çeviren bu motora giren dahiyane plan

truva atı 

yabancı madde

ya gözlerin Lilika 

onlar da olamaz değil mi sahte? 

sahnenin arkasında doğup duran bir ton güneş 

hepsi 

hepsi de tek bir gülüşüne kaldı bak hasret 


ve sahne kapanır...


doyur beni Meryem Ana

aşkınla 

merhametinle 

sevginle doyur 

küçümser olduğumdan beri hislerimi

ağlamak iyice zoruma gidiyor