Güç yetir 

kendi anlamını üretmek için 

bütün artıklarını kabul edip 

çık kapılardan ve işit kırılganlığı teninden 

bütün yalnızlığınla, duru bir sevinç istemeden

çünkü kimden isteyeceksin bir sebep yoksa

kimden isteyeceksin durmanın sezgisini

Müzik seni başkalaştıran 

kendinden defalarca geçiren 

bakma artık görmek için bakma karanlığa 

güç yetir kendi anlamını bulmak için 

bütün atıklarını kabul edip yağmurların 

bütün sorularıyla, beyaz bir cevap beklemeden 

çünkü kimden bekleyeceksin bir gelen yoksa 

kimden bekleyeceksin yüceliğin ezgisini

Aynalar gerçek değil, gerçek değil kalabalıkta his

yol ayrımları ve bulantın asil mutsuzluk zamanların

güç yetir çünkü artık Tanrısızsın sessiz bir hiç 

güç yetir ölüm anına ve yaşamak kaygısına 

yıldızların dizilişinde bir anlam aramadan 

çünkü hangisinde arayacaksın bir ışık yoksa 

buldum dediklerin hep bir kuşkuyu doğuruyorsa, hangi rahim seni saklamalıydı?

İsimler uyumsuz, hiçbir şeyin öncesi kesin değil 

ve bağlantısızca hissetmenin cezası şimdiki zamandan sürgün.