Ruhuma sığmayan cümleler var.


Biliyorum herkes kendi hayatının yaratıcısı, ama birbirimize müdahalelerimiz öldürecek güçte değil de ne?


Bazen görüyorum, bir şarkıyı dinleyen insanı. O sözler, o ritim... O duygu yükü. Sonra bakıyorum o insana. Böyle bir şarkıyı dinleyen insan diyorum, nasıl olur da böyle kaskatı bir kalbe sahip olur. Oysa, oysa o insan bütün duygusallığı ve içtenliği ile dinlemiyor muydu o şarkıyı? Öyle bir şarkıyı, öyle sözleri hissedebildi de bir yüreği mi hissedemedi.


Yaşıyoruz en ağır ve bazen de en içten duygularımızla.


Her birimiz, birimize bıçak çekerek yaşıyoruz. Peki sonrasında ne kadar nefes alıyoruz? Öldürdüğünüz yüreklerin ardından doğayı nasıl hissediyorsunuz? Bir çocuğun masumiyetine tatlılığına sevinen iç nasıl bir insan kalbini öylece katlediyor?


Aklımda sarhoş eden sorular. Her hücrenin ölümüyle nefes alamadım.


Dilerim ki, herkes kendi hayatının katili olsun sadece.


~ Fehmekar