o parıltılı gece o aklından çıkmayan
döne döne düşen gözlerinden ıslatan
ışık ışık çakan sözleri zihnime
bir hançer gibi deliyor umutlarımı
gökyüzü üzerimize çökecek sus
sonsuza süren bir keder bir yas
başlatacak aynı yerde uzak olmamız
ah aramadan bulup kaybettiğimiz
kim bakıyor aynada ruhuna utanmadan
hayalinde parçalıyor kendini kendinden
yanıyor göğsünde cezası durmadan
kalbi bir kelebek oluyor çıkıp uçacak
aradığın dalgalı bahçe dibinde
çağırıyor seni suyuna mavisinde
sonsuz bir ben var seni bekliyor
bahçe ol fışkır çiçeklerini kendinden
ritmik rüzgarlar götürüyor hangi kıyıya
bu gemi bir hayat ve çığlık çığlığa
hangi limanda bekleyen senin rüyan
kavuş vursun bedenin hayatın donsun
dalıp dalıp çıktığın sımsıcak hayal
dindiriyor kadehten esen acıyı
içinde titreyen mahi sert bir yel
üflüyor içimize heyecanla kabuslarını