Evet o sokakta benden başka kimse yoktu.

Allah.

Sen de zor hissediliyordun.

Ama içimde başka insanlara ait duygular taşıyordum.

İçimde farklı medeniyetlerden, farklı gelir gruplarından, farklı ahlaksızlıklardan...

Bir hırsız, bir fotoğrafçı, bir orospu, bir çocuk, bir tecavüzcü, bir iş adamı, bir hırsız, bir tüccar. 

Hepsinin yeri belli 

Hepsi başka bir şey istedi senden, bir bir,

başka şey almak.

ve beni

sana ulaşmak için kullandılar

Vücudumu kullandılar

Sesimi.

Kalbimi.

Hissettiler benimle, hissettirdiler

Ben bu arada uzun süredir her anın içinde

o anın geleceğe evrilmiş halini görebileceğime inanarak bakıyorum kendime ve o andan kaybolup siliniyorum...

Böyle böyle daha az yaşıyorum. Ne öteyi tahmin edebilmişim meğer diyorum ne de burada kalabilmişim.

ve tabii yol bitmiyor, yaşlanıyorum

Bu zaman durdurulmaz bir şey 

bu zamanlar durdurulamaz.

Zamana inanamıyorum

Bir kaçakçı ekleniyor sonra listeme, bu benim aracı olduğum bir şey değil, bu benden öz bir şey. Zaman kaçakçısının kendisi oluyorum sokağın ortasında

diğerlerinin nesi oluyorum bilmiyorum

ama

Allahım o nasıl sokak 

Sen o sokaktan nasıl uzaksın

O sokağa neden peygamber gönderilmediğini defalarca soruyorum ve ağlıyorum

ben ona inanacaktım

ben ona inanacaktım.


Başka sokağa düşürmek istiyorum yolumu sonra.

Terlemişim, nefesim içimdeki o ölülerin eti kokuyor.

Koşarak kaçıyorum tüm gölgelerimden.

Birinden bile tutup yakalamaya tenezzül etmiyorsun beni. 

Artık sana bakmıyorum.