Zamanımız giderek daralıyor. Sonbaharın farkına varamadan daha, bir bakmışız kışın ortasındayız. Bu gidişle kış da kayıverir narin bir kar tanesi gibi avuçlarımızdan...

Kaybetmekten korkuyoruz belki de. Bizim bile olmayan şeyleri belki. Arada tutuyoruz kendimizi. Ne içine giriyoruz bazı şeylerin ne de büsbütün dışına çıkabiliyoruz.

Sevilmemekten korkuyoruz belki de. Duygularımızın değersizleştirilmesinden korkuyoruz. Daha bizim olup olmadığını bile bilmediğimiz şeyleri kaybetmekten korkuyoruz. Çocukça kurduğumuz hayallerin peşinden gitmekten korkuyoruz. Rencide edilmekten, kırılmaktan korkuyoruz...

Ve işte bu yüzden kaybediyoruz hep.

Kaybetmekten korktuğumuz için kaybediyoruz, kaybediliyoruz...