Yalnızca aramayı biliriz. İçimizde sürekli dolmak zorunda olan bir arzu var. Bu arzu o kadar büyük ki tüm ömrümüzü ayırmamız yalnızca küçük bir başlangıç olur. Çok yönlü ve uçsuz bucaksız arzunun neresinden başladığımız da bilinmezdir ve ortaya koyduğumuz çabamız da hiç durmadan genişleyen evrene benzer şekilde büyüyen arzumuzun büyüme hızına asla yetişemeyecektir. Bizlerin içindeki sonsuz büyüklükteki o kaplar asla dolmayacak gibidir. Öyleyse yaşamanın nasıl bir manası olabilir ki... Hiçbir zaman tam bir keyif alamayacağımız bu hayatın bu kadar sancısına neden katlanalım?