tut ki nefes alamıyorum

darağacında değilim ama

ellerim, ayaklarım titriyor

boynumda bir ip,

çekip çıkaramıyorum

koparıp atamıyorum

bu korkuyu içimden


tut ki bir uçurumun eşiğindeyim

ne yaşamın ne de ölümün peşindeyim

hiç bırakmadım debelenip durmayı ama

hâlâ bu girdaptan kurtulmuş değilim


tut ki uzaktayım

senden, buradan, kendimden

dönmek yok aklımın kıyısında

içimde bir ateş yanıyor ezelden

özlemek evim olmuş bu sonsuz arayışta

ben istesem de ayaklarım atmıyor bir adım

kaskatı kesilmiş gövdem, ah yine geçmişi anımsadım


tut ki bu bir veda

içimizde kopan fırtınalara ve bu daimî acıya

bakakalmışız birbirimize, çıkmıyor kimseden ses seda

ne söylesek hep eksik, hep yersiz ki

dönüp uzaklaşmadan kimsesiz bu yerden

yabancı ve uzak bakışlarımız ele veriyor kendini

elveda.