kaygılanma

badirelerin idealinden çalacağı bir şey yok

bu söğüt dalları ruhuna eğilmedi 

gecikmiş huzuru itmemek de ahmaklık değildir.

sen de evladısın dünya toprağının

isteyebilirsin kendinle kendinden bahis açmayı

bencillik kümülatif, hissizliği sen doğurmadın

hırsızlık varken de hırçınlığa ağlamadın


insanlık, dedin, başkasının kederini anlatmaktır

yabancıların derdinden kendine başkalaştın

kabuslarla savaşırken unuttun bir şeyleri

tüm yorulmuşluğuna karşın sen de insandın


düştün, büyükçe bir çukura

ve sevindin neyse ki yalnızım diyerek

ömrümü paylaştığım, sana kızgınım

çukurda kaldın çıkışı özlemeyerek


alkışlarken başkalarının nokta koyma başarılarını

senin ardında dağ gibi romanlar birikmişti

bizzat kendi gölgende ışığını gizledin

çok kez uyumayı özlediğin bu ağrılı süreç

yaşamayı istemediğine inanmanla bitti

hakiki bir sükûnet hak ettin mi bilmem fakat

hak etmedin kanlı dünyada böylesi bir yalnızlık

belki her haksızlığa gül gibi solmasaydın

sana da bulunurdu kanayacak bir yer

azimle çığlıklara kulak tıkamalık


kısacası, yaşama uymanın bir yolunu bulmalı

doğmamış olamayacak kadar yaşlısın artık