Sen misin sahipsiz bir aşkın ezgilerini mırıldanan,

Hani gecenin paltosu sırlarına kalkan olurken

Ruhunu arayan delice kaldırımlarda?


Bak kimse tutmuyor elini

Buz gibi parmaklıkları sarıyor avuç içlerin

Uğruna dans ettiğin yıldızlar da kalmadı

Hepsi avucundaki çizgilere doldu

Sen de dön köşesinden sınırların


Sen miydin gökyüzünde sualsiz dolaşan,

Adımları kayan yıldızlara emin basan

Ve yine yanından mı geçti yıldızın?

Hani en parlağı, bana benzeyen senin tasvirinle

Belki tutarsın son kez dileğini

Gökyüzündeki uçsuz bucaksız parlaklıkta alırsın yerini

Hem belki gözlerindeki pırıltı aydınlatır önümü