çoğu hayatlar gibi geçiyordu hayatım
yazılmaya değer bulmuyordum olanları
ancak yazdıktan sonra mana aleminde bir yer bulabiliyordu yazdıklarım
yazmakla çünkü kutsanıyordu kelimeler
ezberlenenler bitince heybede, anladım ki esas o zaman başlıyordu yaşamak.
peki neyle devam etmeli?
neye tutunmalı?
öyle ya, tütün de sarmıyorum düşünmek için sıralı.
yokuşun sonunda ne var ey dizim?
öyle ya, bağlarıma hep serçeler dadandı.
unutmak yokuştan geçmeyi kolaylaştırıyor kolaylaştırmasına da
heybemden daha önceleri harcadığım bir ezber ulu orta yerde sıkıştırıyor beni
ezberin bir gözü hep bağımda
kör olsun gözleri
serçelere böyle bir beddua etmedim
serçeler çünkü geçer gider saçımın akına aldırış etmeden
ezberler harcansa da bağrımda yabani otlar yeşertir, bilirim.
süregelmiş kavgalar, homurdanmalar ve göz göze gelinmiş sevişmeler hepsi o bir ezbere yaltaklanır.
bir ezberle bir serçeyi kıyaslama vaktini çoktan geçtik.
zamansız bir can kıyıcıdır artık
silahsızken bile silahlı olandır o
bir ezber geçsen geçilmez olanından bir ezberdir o
yokuşlar sandıydım,
sabırsızlıkmış meğer insanı yoran
kayıp vakitlerse gözlerde mil
bağımda bir ezberse katil
Buğrahan 'Aşkî' Pişkincan
2023-12-05T23:37:54+03:00tebrikler