Korkunç bir gündü. Semada tek tük yıldız vardı. Hiçbiri kuyruğuna astroidleri iliştirmemiş, mahallenin evde kalmış ablası gibi takıp takıştırmamıştı. Mart ayını şen şakrak geçiren kediler de bunaltıcı sıcaktan muzdaripti. Ağız kuruluğu kendilerini yalarken başlarına dert açıyor, çok daha mahzun bakmalarına sebep oluyordu. Aynı sokaktan araba geçtikçe kır atlar gibi şahlanan toz toprak astroidlere meydan okuyordu. Toz taneleri de astroidlerden çok daha hırçın bir şekilde etrafa saçılıyordu. Herkes kendi çöplüğünde kraldı. Münasebetsiz oğlanlar yine bir kadının kuruması için astığı çamaşırlarını ipten çalmış ve yakalanıncaya dek bununla katılana kadar eğlenmişlerdi. Kadının kocası ertesi gün onları köşe başında kıskıvrak yakalayıp patakladığında güldüklerinde dökülen sevinç gözyaşları bu sefer can acısından akmıştı. Akan damlalar çocukların yanaklarında bir kuyruklu yıldız gibi iz bırakıyor geceyi yaran o ışık tanesi gibi geçip gittiği yerde kısa süreli belli olan bir iz bırakıyordu. O günü asla unutmayacak o iki münasebetsiz oğlandan biri o günden beş yıl sonra onu döven adamın kızını kandırıp ergenliğin verdiği özgüvenle onu öpmeye çalışacak ve ilk tokadını yiyecekti. O tokattan iki yıl sonra artık o aileden sokakta kimi görse başını eğip usulca mahalle kahvesine doğru yollanacak ve yedi yıl önce birlikte dayak yedikleri arkadaşına çay ısmarlayacaktı. Kediler bu geçen yedi yılda üreyip duracak ama hepsi birbirine benzediği için kimse onların hangi köşe başında ölüp hangi yolun başında doğurduğunu anlamayacaktı. Yavru kedileri gören birkaç insan yavrusu onları sahiplenmek için anasının babasının başının etini yiyecek sonuç olarak bazıları sonuca ulaşacak ve sokak kedilerinden bazıları bir isim sahibi olacaktı. İsim sahibi olduktan sonra asla eskisi gibi sokakta yaşayamayacak olan bu kediler sözünü ettiğimiz sokağa dertli dertli bakacak ama bu eksikliği mart ayı geldiğinde unutacaklardı. Bir gün bu kendi halindeki denklem kırıldı. Kediler gökyüzüne bir pençe attı. Yıldızlar döküldü. İsim sahibi kediler dökülen astroidleri mama zannettiler. Yemeğe kalktılar ve boğazlarına kaçtığı için orada ölüverdiler. Yavru kedilerinin öldüğünü gören insan yavruları bunu o günkü şartlarda münasebetsiz olan çocukların yapmış olabileceği kanaatine vardı. Babalarına bunu söylediler. Babaları bu seferlik hiçbir suçu olmayan münasebetsiz çocuklara sağlam bir tokat attı. Çocuklar yerde bir kuyruklu yıldız gibi süzüldüler. Gün içine battı. Korkunç bir gün oldu. Yırtılan göğün sağında solunda tek tük yıldız kaldı.