riyakar uyaklarımla uykuda dudaklarım

attığım taş ürküttü beni

gerçeği kanıksadım aristonun rüyasında

cesaretle pervasızlığın ince çizgisindeyim

araca ihtiyaç duymaksızın durakta beklemem

üzerime oynanan oyunların revizesi


söz verdim bir daha tutmayacağım o yası

kaderim alacaklı

yitirdim gururun kopçasını

damarlarındaki zehrim ellerini uyuşturan

biz bize fazla a'pan'sız

nitekim şehvetinden şaştı şûrâm


söz uçar, ömrü kısa mubahtır

yazı kalırsa arkamdan ağlar

adım bir nesle daha vardığında hikayem bitecek

endişemi sar,

noktadan tut ve aşağı doğru çek